Güneşin
yıkadığı balıkçı köyünün şirin limanı, kırmızı kiremitli evleri ve efsane
kumluk plajları keşfetmeye değer. Ressamlar ve bohemler neslinin ve sonraki
tatilcilerin kalbini çalan güzellikler kısa bir yürüyüşle önünüze serilecektir.
Zenginlerin dünyaca ünlü mabedi olarak reklam edilmesine karşın St-Trop özgün
çekiciliğinin önemli bir kısmını koruyor. Bugün parıltılı yatların sayısı
balıkçı teknelerininkini aşsa da parlak renklere boyanmış balıkçı tekneleri Port de Peche'e halen demirleyebiliyor.
Saint Tropez güneydoğu Fransa'nın Provence-Alpes-Cote
d'Azur bölgesinde küçük bir balıkçı kasabası kıvamında bir tatil bölgesi. Saint
Tropez'e gittiğimde yaz aylarıydı. Eğer sizde benim gibi güneşi be denizi
seviyorsanız, size tavsiyem haziran ve eylül aylarında gitmeniz. Biz Marsilya'dan ayrılıp rotamızı St-Tropez çevirmiştik, yaklaşık olarak
100 km. bir yolumuz vardı. Ve biz meşhur plajlarını görmek için can atıyorduk. Saint
Tropez plajları Baie de Pampelonne bölgesinde yer alırken, bu plajlar dünya
çapında büyük bir üne sahipler. Bu plajların çoğunluğu Ramatuelle bölgesinin
güneyinde bulunuyor. Burada bulunan her plaj hemen hemen 30 kilometre genişliye
sahiptir. Saint Tropez'in ana ekonomik kaynağını turizm olduğunu öğrendiğimizde hiç şasırmadık. Dünya çapında
bilinen birçok otel zinciri burada da yer alıyor.
Bence Saint Tropez'in en güzel mağazalarından biri Christian Dior mağazası. Çünkü hem mağazaya girip gezip alışveriş yapabilirsiniz, hemde cafesinde oturup birşeyler içebilirsiniz.
1950'lerde Brigitte Bardot Saint-Tropez'i Ve Tanrı Kadını Yarattı filmiyle burayı ünlü edenlerden birisi.Buranın ünlenmesine katkıda bulunan Brigitte Bardot'u unutmayıp onun adına bir butik açmışlar.
Saint Tropez'de neler yapabiliriz derseniz?
Gündüz vakitlerinizi geçirebileceğiz ilk mekân dediğim gibi eşsiz plajları
olabilir. Kıyı şeridinde birçok güzel restoren ve cafeler bulunuyor. Eğer
sanatı ve müze gezmeyi düşünürseniz de burada oldukça fazla seçenek
bulabilirsiniz. Modern sanatın gelişimi açısından oldukça önemli bir konumda
olan St-Tropez galerileri gezebilirsiniz. Özellikle Musee de L'Annonciade,
Musee Naval ve Lavoir önemli müzeleri arasında yer alıyor.
St-Tropez de yemek neler yiyebilirim
derseniz? Bizim tercihimiz deniz mahsullerinden olmuştu. Kıyı şeridi olduğu
için daha çok Deniz mahsulleri ağırlıklı olarak kullanıldığı yemekler buluyorsunuz.
Bununla birlikte Fransız mutfağından ve diğer dünya yemeklerinden de bulmanız
tabi ki mümkün. St-Tropez de otogarın karşısında bulunan küçük İtalyan restoranlarını
tavsiye edebilirim. Bunun dışında bir kaç restoran önerinde daha bulunabilirim. Mesela ; Le Bistrot, Salama , Kai Largo da güzel yerler arasında.
Mutlaka Görün
Place des Lices
La Tete de Chien ( Kordon )
Salins Plajı
La Liberte Plajı
Musee Naval ( denizcilik müzesi)
Lavoir Vasserot Sanat Galerisi
Vieux Port
Musee de l'Annonciade
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder