Paris, Fransa’nın başkenti ve İle-de-France bölgesinin tam merkezidir ve yaklaşık olarak 2000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Adını Galya halklarından Parisii’lerden almış. Dolayısıyla ”Paris” aslında Romalıların “Lutetia” yerine kullandıkları “Civitas Parisiorum”(Parisiilerin şehri) adının zamanla değişmesi sonucu oluşmuş. Şehir Seine Irmağı’nın her iki yakasına kurulmuş ve Fransa’nın kuzey kesiminde bulunuyor.
Amerikalı yazar Ernest Hemingway kitabında dediği gibi “Paris Bir Şenliktir”. Kitabın ilk sayfalarında
Hemingway’ın Paris’e olan hayranlığının anlatan ünlü bir sözü vardır:
“Genç bir insan olarak Paris’te yaşayacak kadar şansın
varsa, geri kalan hayatında nereye gidersen git, Paris senin
içinde bir şenlik olarak kalacaktır” der. Friedrich Nietzsche de
” Bir sanatçının Avrupa’ da yatacak yeri yoktur, Paris hariç” diye
tanımlar Paris’e olan aşkını.
Az yer vardır şehrin tam ortasından nehir geçen,nehrin üstünde ki, yüzyıllık köprüler, günün her saatinde yalnızca taşıtları değil, her ülkenin insanına yol verir. Bir yanında yazarların ressamların merkezi St-Germain Des Pres, diğer yanında Louvre ve Orsay müzeleri. Bir gece yarısı Notre Dame önünden yürüdüğünüzde size yaşam sanatının zarafetini gösterir.
En sevdiğim yeridir Paris’in bohem hayatının
merkezidir. Hep bana en sevdiğim filmi hatırlatır Ameli’yi.Kırmızı Değirmen‘in hemen arkasından başlar dik
yokuşları… O sırada aklıma gelir ”Marc
Lavoine” o muhteşem Paris şarkısı. Sacre-Coeur çıktığınız da
o zaman anlarsanız size ne anlatmak istediğini. Paris’in üstünde en
tepede gizli bir yürek gibi kenti yüzyıllardır sevgiyle izler.
En yukarıda cafelerle çevrili meydanın ortasında, resim
sehpalarının önünde sanatçılar yeniden renklendirdiler
tablolarıyla şehri. En güzel soğan çorbasını burada içersiniz. Paris’in
göz bebeği caddesi olan Champs-Élysées de unutmamak
gerek. Champ Élysées geniş bir cadde Paris’te Concorde
Meydanı’ndan başlayıp, Arc
de Triomphe
Anıtı’nın bulunduğu noktada son buluyor. Parisli
kadınların değişmez inceliğini ve şıklığını her daim görebilirsiniz
burada.
Bu şehre geldiğinizde yapmanız ve
görmeniz gereken yerler arasında müzeleri yer alıyor. Eşsiz Louvre, Musée
d’Orsay olağanüstü empresyonist koleksiyonu mutlaka görülmeli. Louvre müzesi, en çok
ziyaret edilen yerlerden birisi ayrıca dünyanın en büyük ve ünlü müzesi olma
özelliğinin taşıyor. Daha önceleri kraliyete ait olan bu yapı, dünyanın en
ünlü ve değerli sanat eserlerine de ev sahipliği yapıyor.
Leonardo Da Vinci‘nin Mona Lisa’sı, The
Virgin and Child with
St.
Anne, Madonna of the Rocks gibi. Musee d’Orsay ise Seine Nehri’nin sol yakasındaki
eski tren garı Gared d’Orsay’ın
içindedir. 1848-1914 yılları arasına ait sanat eserlerine ev sahipliği yapan
müzede o döneme ait heykeller, resim çalışmaları ve Monet ve Renoir‘ın başyapıtlarını içeren koleksiyonlar
bulunuyor. Önemli müzeler arasında yer alan Musee Rodin, Fransız
heykeltraş Auguste Rodin‘in eserlerinin
sergilendiği müze 1919‘da Paris’te açılmış. 1908‘den itibaren Paris’te Hotel Biron‘da yaşamaya başlayan Rodin, binanın
müzeye dönüştürülmesi karşılığında tüm eserlerini Fransa Hükümeti’ne
bağışlamıştır. Bağışlanan eserler arasında Vincent van Gogh ve Pierre-Auguste Renoir‘a ait resimler de bulunmakta. Bununla birlikte Musee du Montparnasse, Musee
Picasso, Musee du Quai Brandly, Musee Carnavalet ünlü müzeleri arasında yer alıyor.
Ben Paris’i bir masal şehrine benzetiyorum. Oranın büyüsünü,
duygusunu, hissini yaşadığınızda ancak böyle düşünebilirsiniz. Bu masalın
ismi Paris demişken, burayla ilgili seyrettiğin en son Midnigt
in Paris’i seyretmediyseniz izlemenizi tavsiye ederim. Ayrıca
özellikle soundtrack müziğini de es geçmeyin…
Not: Not: Bu yazım aynı zamanda, 03-03-2015 tarihinde blog.jollytur.com ‘da yayınlanmıştır.
Nazancım, bayılmıştım bu filme, blogunda gezinirken karşımda soundtrackini görmek çok hoş oldu:)
YanıtlaSilBende çok beğenmiştim iREM :) filmi yazmışken soundtrackini eklemek geldi içimden.. Beğendiğine sevindim ...
YanıtlaSilNazan ben de begendim, hem yazi dilini, ifade edis seklini ve yaklasimini gayet basarili.
YanıtlaSilYaz aksamıma renk kattın :)
YanıtlaSilNe mutlu banaa :))
YanıtlaSilözellikle balkonu çiçekle kaplı eve bayıldım. Parisi filmlerde görmeye devam edeceğiz sanırım
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :)
YanıtlaSil