İnsanı yaşatan hayaller ve
ufacık hikâyelerdir. Bir yerin o anki zamanını nasıl yakalar ruhunu
nasıl tasvir eder, kalp atışlarını nasıl sayarsınız? Değişimlerini nasıl ifade
eder, bir yandan da böylesine zamansız ve eşsiz bir yer olan Portofino'
yu nasıl översiniz? Bir şarkının peşinden giderek mi? Belki romantik
bir limana aşkı bulmaya giderek övebilirsiniz. Pencerelerinden ateş kırmızısı
sardunyalar sarkan rengârenk evleri, daracık sokakları, limanda demirli lüks
yatları, minicik meydanı ile Portofino tam bir rüya ülkesi. Dolce-vita yaşamayı
seven dünya jet-set’i de Portofino’dan vazgeçmemekte haklılar sanırım.
Portofino, İtalya'da Ligurya
bölgesinde Genovaya bağlı bir kasaba. Yaklaşık olarak Cenevo'dan 50 km
ilerisinde. Portofinoya önce Santa Margherita'ya
giderek oradansa Portofino'ya giden feribotlarla ulaşabilirsiniz.
Portofino’ya âşık olmadan önce Santa Maraherita'ya aşık olmanız an
meselesi diyebilirim.Bu cennet gibi yerde evlerin üzerine çizilmiş resimler
sizi etkileyebilir. Santa Margherita Portofino’dan önceki en büyük
liman şehri. Başka bir şehirden trenle Portofino’ya ulaşmak isteyenler için son
durak. Sonra ya otobüse ya da bizim yaptığımız gibi feribota binmek gerekiyor.
Tekneden gördüğüm kadarıyla bu şehir de tıpkı Rapallo gibi çok sevimli ve çok şirin.
Tarihi otelleri, o capcanlı renki evleri biraz baş döndürülecek cinsten.
Evlerin önünden çiçekler sarkan, küçük, sakin, huzurlu, mis gibi deniz kokan ve
bir o kadar da güzel olan, sizi içine alan küçük bir Cenova kenti
burası.
Castello Brown Kalesi, köyün yukarısında bir
tepede bulunuyor. Manzarasına bakmaya doyum olmuyor, benden söylemesi. Sabah saat 10’dan akşam 7’ye
kadar gezilebilir. Kalenin essiz bir bahçesi bulunuyor. San Giorgio Kilisesi Dünya Savaşından sonra inşa edilmiş olan bu kiliseyi mutlaka görmelisiniz .Portofino limanına tepeden
hâkim olan bu kilise, döneminde denizcilerin uğrak yerlerinden biri olmuş.
Abbazia della Cervara
, Paraggi ile Santa Margherita Ligure arasında bir tepede yer alan kilise
& manastır Abbazia della Cervara 1361’de inşaa edilmiş, muhteşem bahçeler
ile çevrelenmiş. Geçtiğimiz yüzyıllarda Benedictine rahiplerini, 3 papayı,
azize Catherine of Siena’yı, Fransız kralı I. François’yı misafir etmiş
manastırın manzaraları görülmeye değer.
Portofino limanında bulunan güzel
cafe ve restarantların'dan sadece birkaçı. Burada deniz mahsüllerinin
bolca olduğundan, Genovese adı verilen yeşil renkteki İtalyan usülü sebze
çorbasını mutlaka denemelisiniz. Ayrıca biraz pahalı olan Pizzeria El Portico’dan
denemelisiniz. Yalnız bu yemek pizza değil içinde bolca deniz mahsülleri olan
bir tür yemek, denemeye değer diyorum. Ancak unutmamak gerek orada öğle
yemekleri saat 14.00 ile 16.00 arasında oluyor. Akşam yemeği ise saat 20.00’den
önce başlamıyor.
Bir şarkının peşinden gitmek gibi Portofinoya'da gitmek. İtalya’nın kuzeybatısında, Tigullio Körfezi’nin en ucunda bu güzel kasaba. Adını da bu konumundan alıyor zaten. Portofino son liman deme. Aslında 1959 yılı başlarında Portofino, İtalyan Riviyera’sının Cenova yakınlarındaki küçük, sıradan şirin balıkçı kasabalarından biriymiş. Pekâlâ, bir şarkıyla meşhur olabilirmiş ama belli ki aşk perisi Portofino’yu mesken tutmuş kim bilir.
I am very impressed with your writings...
YanıtlaSilMerci Madam :)))you are very kind...
YanıtlaSilÇok keyifli bir post..Fotoğraflarda çok güzel.Notlar alınıp tavsiyelere kulak verilirse hiç zorluk çekilmeden deneyimlenebilir.
YanıtlaSilTeşekkür ederrim :) Yavruto güzel düşüncelerin için.....
YanıtlaSil