28 Kasım, 2013

Beautiful Liguria | Cinque Terre



Üzüm bağlarıyla kaplı olan Linguria, dağların eteklerine sığınmış hilal biçiminde bir bölge. Pastel renkli evleri Akdeniz güneşi altında uzanırken yumuşak iklimiyle coşan bahçelerinde rengârenk çiçekler açar. Linguria düzgün bir biçimde iki kısma bölünür. Riviera Ponente olarak bilinen batı kıyısı Fransız sınırına kadar uzanan düz ve ince bir kıyı şeridiyken, doğu sahili veya Riviera Levante doğrudan denize inen, daha engebeli ve göz alıcı bir kıyıdır. Sahilin iki boyu arasında bölgenin başkenti ve en büyük limanı olan Cenova yer alıyor. Sakin kıyı köylerinin soluk zarafeti içinde, kıyı boyunca kıvrılarak uzayan bu işlek ve sıkışık liman, deniz ile hemen arkasında dimdik yükselen dağlar arasında bir sınır oluşturur. 




 italyagezimizin bir sonra ki ayağı Cinque Terre bölgesiydi. İtalya da Cinque Terre bölgesi kesinlikle görülmesi gereken yerlerden birisi. Batı sahillerinde yer alan Cinque Terre 5 toprak yani beş köy anlamına geliyor. Monterosso al Mare, Vernazza, Corniglia, Manarola, ve Riomaggiore köylerinin hepsi birbirinden güzel renkli evlere, patika yollara ve sıcacık insanlara sahip. Adeta pastel renklerin dünyası Cinque Terre, bir italyan Rivierası rüyası. Biz Levanto'dan trenimize binip Linguria bölgesine öyle ulaştık. zaten en çok tercih edilen ulaşım şekliymiş. Italian Riviera kıyı şeridi yaklaşık 200 kilometre civarlarında ve bence dünyanın en güzel beş köyüne sahip yerlerinden birisi. 

Linguria denizinin kuzey batı sahilinde, sarp yabanlı, uçurumun ucuna kurulmuş beş eski köyü de içine alan eski bir İtalyan yerleşim yeri olan Cinque Terre, 1997  yılında Unesco'nun  doğal ve kültürel miras listesine yer alıyor aynı zamanda 1999 yılında da milli parklar kategorisine girmiş bir bölge. Mutlaka bu beş Liguria köylerine uğramadan geçmeyin. Birbirine sım sıkı sarılmış, uçurumun ucunda ki, bu köyler İtalya’nın en muhteşem sahillerine ve manzarasına sahipler kesinlikle. Özellikle yazın gitmenizi öneririm.


Gezimize ilk önce La Spezi Lavanto'dan başlıyoruz. Lavento İtalya ya yaklaşık 60 km uzaklıkta, Cenovaya da 20 km Kuzeybatısında kalan küçük bir kasaba. Linguria bölgesinin bir parçası. Levanto uzun kumsalı, eski şehir merkezi, rengârenk boyalı, keyifli evleriyle size göz kırpıyor adeta. Cinque Terre bölgesine çok yakın olması dolayısıyla turistlerin bol olduğu bir kasaba. Levanto dalgaları ve bölgenin en geniş kumsalıyla ünlü olduğu için, sörf için en ideal kasabalardan birisiymiş öğrendiğime göre, Avrupa’dan da sadece sörf yapmak için buraya gelen sörfçüler varmış. Ben en çok  hırçın dalgalarını, eski yapıda ki, aynı zamanda bu kadar şık ve zarif görünümlü güneşe yüzünü dönmüş turuncu, pembe, mavi yapıda ki evlerini sevdim. 
Lavento 
Lavento'dan ayrılıp tren istasyonuna doğru yol aldık ve trenimize binip beş büyülü köye sahip olan  Cinque Terre bölgesine doğru yola aldık. Linguria bölgesinde ki köyler ardı ardına sıralanmış ve hepsi trenle birbirine neredeyse 5 yâda 10 dk mesafedeler. İlk durağımız manosalaydı. Bölgede ki köyler dağların tepesinde olduğu için dağlar delinerek tüneller yapılmış. Trenden inince zaten tünellerde inip biraz yürüyüp köylere o şekilde ulaşabiliyorsunuz. 
Bence İtalya'nın en sevimli ve küçük kasabası Manarola, birbirinden güzel doğa harikasına sahip bir köy. Dağların ve kayalıkların arasında parlayan bir güneş gibi sanki ayrıca bölgenin en fotojenik köylerinden birisi diye düşünüyorum. Renki küçük balıkçı sandalları, daracık sokakları, neredeyse tablo gibi çizilmiş manzarasıyla essiz bir güzelliğe sahip. Manarola küçük ve birazda sıkışık bir köy ve bir de küçük  rıhtımı bulunuyor. Bu rıhtımda yazın denize girmekte mümkün. Burada ki yerli halk geçimini zeytincilikle sağlıyormuş bu yüzden burnunuza her yerden zeytin kokusu gelebilir. Bunun yanında Manorala pastaları ile de meşhur, yemeden dönmeyin derim. 


Manorala'yı bırakmak zor oldu ama ondan daha güzel bir yer görmek için yola çıktık. Bir sonra ki köyümüz  Riomaggiore idi. Trenden inince mas mavi bir tünelin içinden yürüyerek köyün merkezine ulaştık. Gezmeye köyün merkezi olan Via Colombo caddesinden başlıyoruz. Birbiri üstüne gelişi güzel inşa edilmiş izlenimi bırakan tarihi apartman blokları yan yana rengârenk bir görüntü oluşturmuş. 

Sokakları İtalya'nın bu bölgelerinde de sıkça gördüğümüz gibi dar ve dik idi.Riomaggiore’nın küçük limanında rengarenk sandallar uzanıyor. Balık ağları, balıkçıların eldivenleri, rengârenk su leğenleri, mavi sandallar bu küçük limanın vazgeçilmez manzaralarından. Limanın sol tarafından kayalıklar arasında yükselen basamaklarla çıkılan alan gelenlere köyün en güzel görüntüsünü sunuyor. Buradan merdivenlerle sahile inilebiliyor.

Akdenizin mavi suları eşliğinde köyün manzarasına doyum olmuyor. Limanın sol tarafından kayalıklar arasında yükselen basamaklarla çıkılan alan gelenlere köyün en güzel görüntüsünü sunuyor. Buradan merdivenlerle sahile inilebiliyor. Akdenizin mavi suları eşliğinde köyün manzarasına doyum olmuyor. Bu köyü diğer köylerden ayıran bence farklılaştıran Via Dell’Amore, aşk yolu adını verdikleri bir yolun olması. Eskiden âşıkların bu uçurumun ucunda ki yollardan yürüdüğü söylenir. Riomaggiore de görmeniz gereken yerler arasında; Via dell'Amore, Riomaggiore bu ünlü yol ile Manarola'ya bağlanır. ,Mutlaka görülmesi gereken yerler arasında ;San Giovanni Battista Kilisesi, San Lorenzo Kilisesi , Riomaggiore Castle.


Riomaggiore 'den ayrılıp Vernazza'yı görmek için tekrar trenimize biniyoruz. Cinque Terre’nin mücevheri de denen Vernazza gerçekten mücevher gibi karşıladı bizi. Şahane denizi, renki taş evleri, daracık sokaklarıyla göz kamaştırıyordu. Vernazza'nın en yüksek yapısı 14'üncü yüzyıldan kalma Santa Margherita kilisesi ve Daron kalesi. Özellikle Daron kalesine çıkmanızı tavsiye ederim, hiç bir köyde göremeyeceğiniz bir manzara sahip, bizim ilk işimizden biri hemen kaleye çıkmak oldu, biraz çıkması yorucu, fakat kaleye varınca bütün yorgunluğunuzu unutuyorsunuz.

Vernazze
Vernazza'da zamanınızın bir kısmını denize girmenizi öneririm. Kayalıkların arasında yemyeşil, termemiz bir deniz görebilirsiniz. Bu güzel denize girmeden dönmeyin bence.
vernazza

Vernezza
Vernazza'nın o daracık küçücük sokaklarına âşık oldum,  Dik taş merdivenleri,pastel renkteki duvarları, insana huzur veriyordu. 
Linguria düzgün bir biçimde iki kısma bölünür. Riviera Ponente olarak bilinen batı kıyısı Fransız sınırına kadar uzanan düz ve ince bir kıyı şeridiyken, doğu sahili veya Riviera Levante doğrudan denize inen, daha engebeli ve göz alıcı bir kıyıdır. Sahilin iki boyu arasında bölgenin başkenti ve en büyük limanı olan Cenova yer alıyor. Sakin kıyı köylerinin soluk zarafeti içinde, kıyı boyunca kıvrılarak uzayan bu işlek ve sıkışık liman, deniz ile hemen arkasında dimdik yükselen dağlar arasında bir sınır oluşturur. 


Nasıl Gidilir?
Kıyı kesimi takip edip gitmek isterseniz; Linguria hemen karşınıza çıkar. A-E otoyolu Cenova’da A12-E80 adını alır; ana demir yolu hattı Fransız sınırından Toscana’ya kadar uzanan sahili kucaklar. Yol boyunca ana istasyonlar Ventimiglia, San Remo ,İmperia,Savona,Cenova ve La Spezia’dır. Cenova, Milano ve Torino arasındaki karayolu ve demiryolu bağlantıları gayet güzeldir. Dağlar yüzünden Linguria’nın iç kesimlerine ulaşmak zordur. Otobüs servisleri kıyı şehirlerinden birçoğunu dağ köylerine bağlar. Arabayla dolaşıyorsanız Piemonte’de İmperia’dan Garessio’ya doğru S28, Albisola’dan S334 veya Milano’ya doğru Voltri’den S456 gibi daha küçük yolları izleyerek kırsal bölgeyi bu şekilde keşfedebilirsiniz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder