01 Kasım, 2013

Monte Carlo'ya Giden Monte Kalır


Olağanüstü berrak bir akşamüstü ve biz Monte Carlo'dayız...Nice gezimizin devamında burayı görmeden geçmek olmazdı. Dünyada şıklık, asalet, zariflik, dinginlik, huzur, lüksün hepsine sahip bir şehir az vardır diye düşünüyorum ve inanın Monaco bunların hepsine size veriyor. Nice'den otelimizden çıkıp hızlı trene binip 15 dakikalık bir yolculukla Monaco’ya varıyoruz. Krallığın asaleti ve zenginliği zaten tren istasyonunda sizi karşılıyor, sanırım bugüne kadar gördüğüm en güzel tren istasyonlarından biriydi. Burada Nice‘den Monaco‘ya gitmek yaklaşık 3 euro civarlarında, bu yüzden extra turlara katılıp ayrıca bir ücret vermenize gerek yok. Dünya’daki ikinci büyük bağımsız devlet olan Monako’nun kalabalık semti Monte Carlo’dur. Neredeyse 25 bin kişilik bir nüfusa sahip. Gösterişli kumarhaneleri ile dünyanın her yerinde turist çekmeye üstüne yok.


Monte Carlo, Monaco’nun üç kentinden biri. Grimaldi Hanedanı’nın yönetimindeki Monaco Fransa’dan bağımsız. 1861’de Prens III.Charles topraklarının yüzde 80’ini Napoléon’a vererek küçük bir kayalık üzerinde ülkesini kurmuş. Monaco’nun kaderini Prens Rainier(1923-2005) değiştirmiş. Denizi doldurarak topraklarını büyütmüş. 1956’da ünlü film yıldızı Grace Kelly ile evlenerek peri masalını başlatmış.


Monako Fransa’da konumlanmış, bağımsız ve oldukça zengin bir ülke. Harika plajları, eski ve yeniyi kucaklayan küçük şehirleri, harika yatların demirlendiği yat limanları, şöhret kokan sokakları, muhteşem villaları ve tertemiz sokakları ile dünyanın en cazibeli şehri.




Neler Yapılır? Monako-Ville’deki Prenslik sarayı mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Denizi gören sakin Saint Martin Bahçelerini, deniz kıyısında yer olan Japon Bahçelerini Monte Carlo Limanını da gören Egzotik Bahçeyi, Ulusal Bebek ve Saat Müzesini ziyaret edebilirsiniz. Alışveriş yapmak isterseniz Condamine pazarına uğrayabilirisiniz. Monaka’da parfüm, çikolata, giysi, seramik ürünleri oldukça kaliteli. Monako’un pulları çok meşhurmuş, dünyanın her yerinden koleksiyoncular gelip yüksek fiyatlara alıyorlarmış.



Ne yenir?
Dünya jet setinin uğrak yeri olan Monako da her türlü yemeği bulmanız mümkün. İtalyan, Fransız, Japon mutfağı oldukça iyi restoranlar var. Yerel lezzetleri arasında Barbagiuan(pirinç ve balkabağı ile doldurulmuş bir tür hamur) çok değişik bir yemek denemenizde fayda var. Socca bir tür gözleme, bizim gözlemeler gibi diyebiliriz fakat tek farkı nohut unu ile yapılmasıymış. Et yemek isterseniz, Monako’da La Condamine bölgesinde‘’ Beefbar’’a giderek değişik et yemeklerini deneyebilirsiniz. Bizim tercihimiz La Saliere adında bir İtalyan lokantası oldu. Eğer İtalyan mutfağını seviyorsanız ambiansı, dekoru ve tabii ki yemekleri şahane. Biz pizza, salata ve pesto soslu makarna siparişi verdik ve hepsi gerçekten çok başarılıydı. Fiyatları ne çok yüksek neden çok düşük diyebilirim ama bizi açıkçası tatmin etti.




Monaco’nun ıssız ve sessiz huzur veren sokaklarında yürümek bir başka; bu kadar küçük Alplerin etekleri altına kurulmuş bu büyüleyici şehirde olmak huzur vericiydi. Monako'ya nasıl ve ne zaman gidebilirsiniz? Monoka'da havaalanı malesef yok. Önce Nice'e uçakla gidip daha sonra tren, taksi, otobüs gibi araçları kullanıp ulaşabilirsiniz. İklimi akdeniz iklimi olduğu için çok soğuk olmuyor. Fakat en keyifli zamanları nisan-ağustos olarak tercih ediliyor. Ben de tercihimi ağustostan yana kullandım ve inanın en güzel zamanıydı. Hem gezip hemde denize girme şanşı bulabiliriniz. Monoka çok güvenli bir şehirdir her  yer kameralarla 24 saat izleniyor, bu yüzden yankesicilik gibi olaylara pek rastlanmıyor yani İtalya daki gibi korkmanıza gerek yok. Monte Carlo'da dikkat etmeniz gereken tek şey sadece gösterişli kumarhanelerin cazibesine kaptırmamak, aman dikkat.. .


Çok sevdiğim bir söz var; daha çok insan seyahat edebilse dünya çok daha iyi bir yer olurdu.

Bu sözü söyleyen Travel+Leisure dergisinin ünlü Editörü Nancy Novorog ait. Nancy seyahet etmenin insanın kalbini açma, zihinsel aydınlatma gücünü, bilinmeyen duyulan korku ve nefreti bertaraf ettiğine inanıyor. Sizce de doğru değil mi? Ya da siz tatile çıktığınızda neler hissediyorsunuz?


NOT: Resimler kafeinligezgin.blogspot.com’a aittir. Bütün hakları bu bloga aittir ve izinsiz kullanılmaz. 

2 yorum:

  1. Üstüste binaların gölgesinde dar sokakları ile birden limanda genişleyen ve yer yer gizli yat limanlarını barındıran ilginç bir şehir. Zengin ve fazla lüks. Fotoğraflarınız harika...çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim Celal bey . Mutlu oldum beğendiğinize

    YanıtlaSil