Bundan 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin aşınmasından oluşan özel bir coğrafya Kapadokya. Göğü üzerinde zarifçe süzülen balonlardan, bölgenin farklılığını daha net bir şekilde görmek mümkün. Paleolitik dönemden beri yerleşim yeri olan Kapadokya’da mimari ile coğrafya binlerce yıldır el ele vermiş durumda. Pers dilinde “güzel atlar ülkesi” anlamına gelen Kapadokya, İpek Yolu’nun da önemli kavşaklarından biri olmuş. Masalsı görünümlerinin etkisiyle “peri bacaları” da bazalt kayaların arasında bereketli vadiler yer alıyor. Kapadokya’da gökyüzünden bakarsanız yeryüzü hakkındaki fikirlerinizi gözden geçirmek zorunda kalabilirsiniz. Gizemli kayalarla bahar kıyafetlerine bürünmüş ağaç arasındaki tezat ilham verici. Kapadokya yöresinde bir başka güzel olan bahar ve yaz başı, ziyaretçiler için de ideal bir zaman dilimi.
İlk durağımız meşhur Ihlara Vadisi. oluyor.Burası
Hristiyanlığın ilk yıllarında önemli din merkezlerinden biriymiş. Vadi
Hasandağı volkanından püskürtülen lavların akarsu sürecinin sonunda, 14
kilometre uzunluğunda ve 110 metreye ulaşan kanyon görünümlü bir vadi meydana
getirmiş. Rüzgarın esipte arada dinlendiği, Melendiz suyunun ise derin ve sessiz dik yamaçlı bir vadinin ortasından akarak, “Dönerek Akan Suyun Halkı”na “Peristrama” adını verdiği Ihlara Vadisi, İlk Hristiyanların vadi yamaçlarında oluşan tüfleri oyarak, kilise ve manastır yaptıkları mekanlar, Melendiz Nehrinin sularıyla bütünleşerek doğa harikası bir yer oluşturmuş. Vadiye inmek ve çıkmak hiç kolay değil iniş ve çıkışları sağlayan toplam 382 basamak bulunuyor. Ben inerken zorlanmadım fakat çıkışta keşke yarıya kadar inip oradan baksaydım dediğimi hatırlıyorum. Aşağıda bir çok mağaranın içinde gizli kiliseler bulunuyor,4. yüzyıldan itibaren önemli bir manastır merkezi haline gelen Ihlara Vadisi’nde, yapıldığı döneminin resim sanatı özelliklerini barındıran pek çok kilise var. Ve etkilenmemek mümkün değil. Vadi de yer alan freskli kiliselerde (Sümbüllü, Yılanlı, Kokar, Ağaçaltı, Pürenliseki, Eğritaş, Kırkdamaltı, Bahattin Samanlığı gibi) İsa’nın Doğumu, Meryem’e Müjde, Ziyaret, Mısır’a Kaçış, Son Akşam Yemeği gibi sahnelerini dikkat çekiyor.
Kapadokya'da Ürgüp,Göreme,Uçhisar, Avanos en ilgi gören yerlerinden.Heyecanlı Uçhisar'In yolunu tuttum ve doğanın mucizesi Erciyes'in lavları yağmurla rüzgarın işbirliği, kumdan kayalar beni çoktan büyülemişti. Peri bacaları ise Uçhisar'ın doğu batı ve kuzeyinde oldukça yoğun bir şekilde görülüyor .Kapadokya bölgesinin her tarafında var ama bazı noktalar farklı seyirler vadediyor. Bunlardan ilki “pembe vadi” de denilen Derbent Vadisi. Zelve Açık Hava Müzesi ise sadece kaya oluşumlarıyla ünlü değil. Burası tüm bölgenin en eski ve kompleks manastır merkezlerinden. Yine yakınlardaki Paşabağ Vadisi Peri Bacaları oluşumlarının anlaşılabilmesi açısından okul niteliğinde olurken en güzel örnekler de burada gözlemleniyor. UNESCO Dünya Mirası bölgesi olan Göreme de kayalar içine oyulmuş kiliseleri, mağara manastırları ve tepelere oyulmuş evleriyle göz alıcı. Adını kayalara oyulmuş güvercin yuvalarından alan Güvercinlik Vadisi, trekking ve doğa fotoğrafı meraklılarının gezi listesinde başı çeken yerlerden.
Yeraltında ki Gizli Yaşam
MS II. yüzyılın başlarında doğudan Perslerin, güneyden Arapların baskıları sonucu Hristiyanlar için doğal bir sığınak halini almış Kapadokya bölgesi. Burada bu dini baskıdan kaçmak için bir yol da yeraltı şehirlerinde yaşam inşa etmek olmuş. UNESCO Dünya Mirası listesine giren yeraltı şehri Derinkuyu, 40 metre derine indiği 18-20 katlık yapısıyla gerçek bir yaşam kompleksi. Sadece 8 katı ziyaretçilere açık olan şehir; mutfakları, ahırları, şarap üretim ve saklama merkezleri, depoları, kiliseleri, yaşam alanlarını birbirine bağlayan tünelleri ve tabii ki havalandırma sistemiyle hayran bırakan bir keşif noktası.
Kapadokya'da Ürgüp,Göreme,Uçhisar, Avanos en ilgi gören yerlerinden.Heyecanlı Uçhisar'In yolunu tuttum ve doğanın mucizesi Erciyes'in lavları yağmurla rüzgarın işbirliği, kumdan kayalar beni çoktan büyülemişti. Peri bacaları ise Uçhisar'ın doğu batı ve kuzeyinde oldukça yoğun bir şekilde görülüyor .Kapadokya bölgesinin her tarafında var ama bazı noktalar farklı seyirler vadediyor. Bunlardan ilki “pembe vadi” de denilen Derbent Vadisi. Zelve Açık Hava Müzesi ise sadece kaya oluşumlarıyla ünlü değil. Burası tüm bölgenin en eski ve kompleks manastır merkezlerinden. Yine yakınlardaki Paşabağ Vadisi Peri Bacaları oluşumlarının anlaşılabilmesi açısından okul niteliğinde olurken en güzel örnekler de burada gözlemleniyor. UNESCO Dünya Mirası bölgesi olan Göreme de kayalar içine oyulmuş kiliseleri, mağara manastırları ve tepelere oyulmuş evleriyle göz alıcı. Adını kayalara oyulmuş güvercin yuvalarından alan Güvercinlik Vadisi, trekking ve doğa fotoğrafı meraklılarının gezi listesinde başı çeken yerlerden.
Yeraltında ki Gizli Yaşam
MS II. yüzyılın başlarında doğudan Perslerin, güneyden Arapların baskıları sonucu Hristiyanlar için doğal bir sığınak halini almış Kapadokya bölgesi. Burada bu dini baskıdan kaçmak için bir yol da yeraltı şehirlerinde yaşam inşa etmek olmuş. UNESCO Dünya Mirası listesine giren yeraltı şehri Derinkuyu, 40 metre derine indiği 18-20 katlık yapısıyla gerçek bir yaşam kompleksi. Sadece 8 katı ziyaretçilere açık olan şehir; mutfakları, ahırları, şarap üretim ve saklama merkezleri, depoları, kiliseleri, yaşam alanlarını birbirine bağlayan tünelleri ve tabii ki havalandırma sistemiyle hayran bırakan bir keşif noktası.
Kapadokya'nın en etkileyici yerlerinden Uçhisar Kalesindeyim. Buranın zirvesi ve en güzel manzaraya sahip noktalarından birisi. Aynı zamanda bölgenin ne yüksek yerlerinden birisi , yıllara meydan okuyan bir kale adeta. Hristiyanlar uzun yıllar burada yaşamışlar ve kale içinde bilinmeyen gizli yollarla saklanma amaçlı kullanıldığı söyleniyormuş. Etrafında Erciyes dağlarının heybetli manzarasının olması sebebiyle, gün batımını sırasında bir doğa harikası olduğunu görmüş oldum. Kalenin bulunduğu Uçhisar kasabası da
Uçhisar kalesinin eteklerinden itibaren kalenin etrafında kurulmuş.
Kapadokya'nın en önemli yerlerinden birisi Göreme Açık Hava Müzesi. Göreme Açıkhava Müzesi, M.S. IV. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatına ev sahipliği eden bir kaya yerleşim yeri. Bir vadi oluşturan alanda, kaya blokların içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları oyulmuş. Kiliselerde Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde kullanılan geometrik süslemeler ortaya çıkarılan ilk boya katmanlarında görülebilirken, daha sonraki tarihlerde yapılan freskler İncil ve Hz. İsa’nın hayatından sahneleri betimliyor. Müzede bir çok kilise gördüm ve aklımda kalanlar, Tokalı Kilise, Rahibeler ve Rahipler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Elmalı Kilise, Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilisesi.
Dünyanın en fantastik yeryüzü şekillerini kapsayan Kapadokya bölgesindeki popüler aktivitelerden biri de balon turları. Sabahın erken saatinde gökyüzüne salınan sıcak hava balonları, bir anda her yanı renkli koca cüsseleriyle kaplıyor. Yaz ve bahar aylarında balon turu yapanlar taş ve kayaların kırmızı, turuncu, yeşil ve siyah renklerine aşık oluyor. Biz her ne kadar büyük bir hevesle binmek iste sekte maalesef üç gündür balonlar hava şartlarından dolayı çalışmadığı için hayalimizi gerçekleştiremedik. Fakat bize Kapadokya'ya gelmek için tekrar fırsat doğdu.
Yapmadan dönmeyin
Kapadokya'nın en önemli yerlerinden birisi Göreme Açık Hava Müzesi. Göreme Açıkhava Müzesi, M.S. IV. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatına ev sahipliği eden bir kaya yerleşim yeri. Bir vadi oluşturan alanda, kaya blokların içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları oyulmuş. Kiliselerde Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde kullanılan geometrik süslemeler ortaya çıkarılan ilk boya katmanlarında görülebilirken, daha sonraki tarihlerde yapılan freskler İncil ve Hz. İsa’nın hayatından sahneleri betimliyor. Müzede bir çok kilise gördüm ve aklımda kalanlar, Tokalı Kilise, Rahibeler ve Rahipler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Elmalı Kilise, Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilisesi.
Dünyanın en fantastik yeryüzü şekillerini kapsayan Kapadokya bölgesindeki popüler aktivitelerden biri de balon turları. Sabahın erken saatinde gökyüzüne salınan sıcak hava balonları, bir anda her yanı renkli koca cüsseleriyle kaplıyor. Yaz ve bahar aylarında balon turu yapanlar taş ve kayaların kırmızı, turuncu, yeşil ve siyah renklerine aşık oluyor. Biz her ne kadar büyük bir hevesle binmek iste sekte maalesef üç gündür balonlar hava şartlarından dolayı çalışmadığı için hayalimizi gerçekleştiremedik. Fakat bize Kapadokya'ya gelmek için tekrar fırsat doğdu.
Yapmadan dönmeyin
Balon ile
Kapadokya’ya yukarıdan bakmadan
Kızıl Vadi’ye
karşı yerel şaraplar eşliğinde günü batırmadan
Kaymaklı
Yeraltı Şehri’ni ve Göreme Açıkhava Müzesi’ni işini iyi bilen bir rehberle
gezmeden
Ortahisar Cemal
Ranch At Çiftliği’nde kahvaltı ya da akşam yemeği için piknik yapmadan
Büyük ayı ile küçük
ayının nerede olduğunu bulmadan
Alış veriş
Gallery
Anatolia
Göreme’de kilim
ve halı doluma eski bir gelenek. Kuruluşu 1960’lara dayanan Gallery Anatolia,
doğal besilerle beslenen hayvanların yününden dokunan ürünleriyle ünlü, enstitü
halini almış bir adres.
Chez Galip
Avanos’un
ismini duymamızla Chez Galip adını duymamız yakın zamanlara denk gelmiş
olabilir; Keza Galip Körükçü’nün bu çanak çömlek satış yeri ve atölyesi
Kapadokya’nın turistik patlamasıyla neredeyse yaşıt.
Tribal
Rugs&Textiles, Göreme
Yeni
Zelanda’dan neredeyse 30 yıl önce bu topraklara göçmüş olan Ruth Lockwood’in,
özellikle yakın çevreden geleneksel dokuma yöntemleri ve motifleriyle bezeli
halı ve kilim cenneti.
*Resimler kafeinligezgin'e aittir.İzinsiz kullanılmaması rica edelir.
*Resimler kafeinligezgin'e aittir.İzinsiz kullanılmaması rica edelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder