Ne var sa eskilerde varrrr !165 yıllık mazisi olan Cartier’i misafir olarak alıyorum bügün bloguma J Hoş geldiniz ,sefa getirdiniz … Dünyanin en prestijli ve en eski mücevher markaların dan Cartier 165 yıllık kendine ve tarihine yakışan ,bir sinema filmi tadında reklam filmiyle karşımıza çıktı geçen haftalarda. Dijital dünyayı sarsacak güzellikte bir reklam filmiyle hemde …. Cartier’in sembolü görkemli panterin başrolü oynadığı film L'Odyssée de Cartier ,dünyanın dört bir yanından oyuncu,müzsiyen,set tasarımcıları oluşan özel bir ekip tarafından çok titizlikle hazırlanmış. Yönetmenliğini Bruno Avellian yapmış ve bizi hayalle gerçek arasında gezintiye çıkarıyor .. Her şey Paris’te ki Grand Palais ‘de başlıyor. Pırlantalarla kaplı Panter silkiniyor ,üstündeki taşları üzerinden atıp Rusya ‘dan başlayıp Çin’de devam eden ve Hindistan da son bulan uzunca bir yolculuğa götürüyor bizi. Panterin yolculuğu , başladığı yerde yani Paris’te Cartier kadını ruhunu temsil eden Shalom Harlow ‘la karşılaşmasıyla son buluyor…
30 Nisan, 2012
L’Odyssée de Cartier | 2 Years In The Making
Ne var sa eskilerde varrrr !165 yıllık mazisi olan Cartier’i misafir olarak alıyorum bügün bloguma J Hoş geldiniz ,sefa getirdiniz … Dünyanin en prestijli ve en eski mücevher markaların dan Cartier 165 yıllık kendine ve tarihine yakışan ,bir sinema filmi tadında reklam filmiyle karşımıza çıktı geçen haftalarda. Dijital dünyayı sarsacak güzellikte bir reklam filmiyle hemde …. Cartier’in sembolü görkemli panterin başrolü oynadığı film L'Odyssée de Cartier ,dünyanın dört bir yanından oyuncu,müzsiyen,set tasarımcıları oluşan özel bir ekip tarafından çok titizlikle hazırlanmış. Yönetmenliğini Bruno Avellian yapmış ve bizi hayalle gerçek arasında gezintiye çıkarıyor .. Her şey Paris’te ki Grand Palais ‘de başlıyor. Pırlantalarla kaplı Panter silkiniyor ,üstündeki taşları üzerinden atıp Rusya ‘dan başlayıp Çin’de devam eden ve Hindistan da son bulan uzunca bir yolculuğa götürüyor bizi. Panterin yolculuğu , başladığı yerde yani Paris’te Cartier kadını ruhunu temsil eden Shalom Harlow ‘la karşılaşmasıyla son buluyor…
16 Nisan, 2012
| Gonzalo Rubalcaba Trio |
Küba kültürünün , özğünlüğünü ve inceliklerini yeniden harmanlayıp çağdaş bir forma sokan Gonzalo Rubalcaba geçen hafta jazz severlerle buluştu iş sanat'ta ve tabiyi ki bende oradaydım ..Gonzala ve Grubu ( Matthrew Brewer ve Ernesto Simpson ) günümüzün En iyi Latin/Jazz piyanistlerinden biri kabul ediliyorlar. Nasıl edilmesinler ki Yılın en iyi jazz albümü dalında dört Grammy ödülü ve sekiz Grammy adaylığla süphesiz jazz dünyasında kalıcı bir güç olarak kendilerini kanıtlamışlar .
| Haydi Pilates Zamanı |
04 Nisan, 2012
| To Do List |
Bu ay ki ‘’To Do List’’ ler aldı başını gitti , nereye kadar gidicekler bakalım . Hangisinden baslamalı ,karar vermek zor . Ama bugün geleneksel Sushi günümüz Nişantası Sushi&Nuddle House gidip sushilerimiz yenicek. İkinci sırayı pilates alıcak, Artık Pilatese başlanıcak randevü günü, saati alındı ve beni beklemekte kaçış yok . Bakalım bu aletli Pilates işini becerebilicekmiyim,gidip ,görüp ,deneyimleyip sizlerle aylaşıcağım. Hafta sonu güzel bir jazz konserine gidilicek ve Julide Özçelik o güzel şarkılarıyla ruhumuza gıda katıcak. Diğer To Do List ler beni bekler , birkaç tanesini Tamamlayıp yola devam ediceğiz .....
Sevgiler
Naz…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)